Nous somes un cabinet d’avocats indépendant qui rassemble expertise et expérience dans tous les domaines juridiques. En tant que cabinet d’avocats AEB, nous fournissons des services pour les besoins juridiques de tous, des particuliers aux moyennes et grandes entreprises, des institutions étatiques aux holdings internationales et mondiales.

Contactez-nous

Esentepe Mh. Etci Sk. N° : 12 Etage : 4-5 Sisli, ISTANBUL

Du lundi au vendredi (09h00 - 18h00)

Suivez-nous

Pour des informations détaillées sur tous les domaines dans lesquels nous travaillons :

Corona Virüsün (Covid-19) Özel Barınma (Yurt) Hizmetleri Sözleşmelerine Etkisi

Covid-19

Solunum yolu bulaşıcı hastalığı olan Corona Virüs (“COVID-19”) Dünya Sağlık Örgütü tarafından 11/03/2020 tarihinde pandemi ilan edilmiştir. Bu sebeple de kamu otoriteleri bir takım tedbirler almıştır. Alınan bu tedbirler neticesinde birçok alanda hukuki uyuşmazlıklar meydana gelmektedir.

Bu sebeple de makalemizde Covid-19’un özel barınma hizmetleri sözleşmelerine etkisi incelenecektir.

Ortaya çıkan bu ihtilafları da Türk Borçlar Kanunu, Özel Öğrenci Barınma Hizmetleri Yönetmeliği ve öğrenci ile kurum (yönetmelik kapsamında faaliyet gösteren öğrenci yurdu) arasında akdedilen sözleşme hükümlerine göre değerlendireceğiz.

Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü, Covid-19 salgın hastalığının yayılmasını önlemek amacıyla özel öğrenci barınma hizmeti veren kurumlara genelge göndererek 2019-2020 bahar dönemi sonuna kadar barınma hizmeti veren kurumları tatil etmiştir. Bunun yanında eğitim kurumlarında da yüz yüze eğitim yapılamayacağı yönünde karar alınmıştır. Nitekim bu doğrultuda öğrenciler, ailelerinin yanına dönmek zorunda kalmıştır.

Bu durumda kurum, barınma hizmeti sözleşmesi kapsamında taahhüt ettiği edimlerini yerine getirememektedir. Ancak kurumun bu edimlerini yerine getirememesi kendi sorumluluğundan kaynaklanmamakta olup, kamu otoritelerinin salgının yayılmasını önlemek amacıyla aldığı tedbirlerden kaynaklanmaktadır.

Bu açıklamalar doğrultusunda Covid-19 salgın hastalığının, özel barınma hizmetleri sözleşmelerine etkisi bakımından mücbir sebep olarak değerlendirilebileceği sonucu ortaya çıkmaktadır.

Türk Borçlar Kanunu bakımından değerlendirme:

TBK’nın 136. Maddesi “Borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkânsızlaşırsa borç sona erer. Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde imkânsızlık sebebiyle borçtan kurtulan borçlu, karşı taraftan almış olduğu edimi sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri vermekle yükümlü olup, henüz kendisine ifa edilmemiş olan edimi isteme hakkını kaybeder.” hükmüne havi olup, kurum ile öğrenci arasında akdedilen sözleşmeye uygulanabileceğini söyleyebiliriz.

Barınma Hizmetleri Sözleşmeleri karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerdendir. Bu sebeple de TBK’nın 136. Maddesi uyarınca; kurumun sorumluluğu dışında, ifa imkansızlığı nedeniyle edimlerini yerine getirememesiyle borcu sona erdiğinden, öğrencinin de ücret ödeme borcu sona erecektir.

Eğer ücret peşin olarak ödenmişse; bu durumda sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılarak hizmet verilmeyen aylara ilişkin ödenen bedelin tamamı kurumdan istenebilir.

Özel Öğrenci Barınma Hizmetleri Yönetmeliği bakımından değerlendirme:

Özel Öğrenci Barınma Hizmetleri Yönetmeliği’nin 20/6 maddesi “Kurumun öğrencinin güvenliğini sağlamaması veya barınma hizmetine ilişkin hizmet sunum taahhütnamesinde yer alan yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle kurumdan ayrılan öğrenciye, depozitoları ile peşin ödeme yapılan hallerde kurumda barındığı aylara ait ücret mahsup edilerek geriye kalan tutar bir ay içinde iade edilir ve hizmet sunum taahhütnamesi feshedilir.”   hükmünü içermektedir. Anılan madde hükmünden de anlaşılabileceği üzere kurumun, hizmet sunum taahhütnamesinde yer alan yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle kurumdan ayrılan öğrenciye, depozito ile peşin ödeme yapılan hallerde, hizmet alamadığı döneme ilişkin bedeli iade etmesi gerekmektedir. Öğrenci, yurtta kalmadığı aylara ilişkin henüz ödeme yapmadıysa, ücret ödeme yükümlülüğü de ortadan kalkacaktır.

Kurum ile öğrenci arasında akdedilen sözleşmeler bakımından değerlendirme:

Kurum ile öğrenci arasında akdedilen sözleşmede, mücbir sebep hallerinde tarafların yükümlülüklerinin ortadan kalkacağına ilişkin bir madde öngörülmüşse; işbu madde hükmüne dayanılarak da öğrencilerin ücret ödeme yükümlülüğü ortadan kaldırılabilecektir. Öğrenciler de yapmış oldukları peşin ödemeleri, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak talep edebileceklerdir.

Sözleşmede mücbir sebebe ilişkin bir hüküm öngörülmemiş olsa bile yukarıda açıkladığımız TBK ve ÖÖBHY hükümleri gereğince öğrencilerin ücret ödeme yükümlülüğü ortadan kalkacaktır.

Ancak sözleşmede mücbir sebep hallerinde dahi öğrencinin ücret ödeme yükümlülüğünün devam edeceği öngörülmüş olsa bile, bu şekilde kararlaştırılan maddenin hükümsüz olduğuna dikkat çekmek gerekmektedir. Şöyle ki; kanun koyucu, kurum karşısında zayıf konumda olan öğrenciyi korumak için yukarıda açıkladığımız emredici nitelikte olan yönetmelik maddesi ile kurumun hizmet taahhütnamesinde yer alan yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, salt bu sebeple öğrencinin ücret ödeme yükümlülüğünün ortadan kalkacağını hüküm altına almıştır.

Uygulamada karşılaşılan problemler:

Eğer öğrenci, barınma hizmetinin karşı edimi olan ücreti taksitler halinde ödüyorsa, taksitleri ödemeyi keserek olası bir davaya kadar problemin önüne geçebilecektir. Ancak ücretin peşin olarak ödenmesi veya taksitler halinde ödenmesine rağmen sözleşmenin akdedildiği sırada teminat olarak kuruma senet verilmesi durumlarında mağduriyetler yaşanmaktadır.

Ücret peşin olarak ödenmişse, kurum kolay olan yolu, yani ücreti iade etmeme yolunu tercih etmektedir. Teminat olarak senet verilmişse de kurum senedi iade etmeyerek öğrenci veya veli aleyhine icra takibi başlatma imkanına sahiptir.

Bu durumda öğrenci ücreti peşin olarak ödemişse; ücretin iadesini sağlamak için yukarıda açıkladığımız hukuksal nedenlere dayanarak alacağını tahsil etme yollarına girişebilir.

Eğer ücreti taksitli ödemesine rağmen teminat olarak senet vermişse; anılan senet ile icra takibi başlatılmasını engellemek için senedin bedelsizliğinin tespiti için menfi tespit davası açması gerekmektedir.

Sonuç:

Kurumların, özel barınma hizmeti sözleşmelerinden doğan borçları sorumlulukları dışında gerçekleşen nedenlerle ifa edilemediğinden sona ermektedir. Anılan sözleşme her iki tarafa da borç yükleyen sözleşme olduğundan, öğrencinin de ücret ödeme borcu sona ermektedir. Ayrıca kurumun tabi olduğu yönetmelik gereği öğrenciye hizmet verememesi sebebiyle de öğrencinin ücret ödeme borcu sona ermektedir. Son olarak da taraflar arasında akdedilen sözleşmede mücbir sebep hali düzenlensin ya da düzenlenmesin Covid-19 salgını nedeniyle alınan tedbirler kapsamında tarafların karşılıklı borçları son bulacaktır.

 

Av. Yekta YEŞİLDERE 

Share on facebook
Facebook
Share on twitter
Twitter
Share on linkedin
LinkedIn

Yayımlar

Avukata Sor

Covid-19

Contentieux et règlement des différends

AEB représente ses clients en médiation dans les litiges juridiques,…

Droit de l’immobilier

AEB propose des solutions stratégiques et à faible coût à…

Fusion-acquisition

Asci Etci Benglian fournit des services de conseil axés sur…

Propriété intellectuelle

Aşcı Etci Benglian fournit des services dans tous les domaines…

Droit du travail

Asci Etci Benglian préfère travailler en étroite collaboration avec ses…

Recouvrement de créance et restructuration

Aşcı Etci Benglian protège les intérêts de ses clients qui…

Droit des assurances

Aşcı Etci Benglian fournit des services de conseil et de…

Droit des sociétés et Gouvernance d’entreprise

Aşcı Etci Benglian fournit des services de conseil à de…

Protection des données personnelles

Aşcı Etci Benglian met en œuvre des programmes de conformité…

Droit des transports et de la logistique

Aşcı Etci Benglian fournit des solutions rapides et efficaces à…

Droit de la consommation

Aşcı Etci Benglian fournit des services de conseil juridique et…

Droit de la famille et des successions

Le cabinet AEB fournit des services de conseil à ses…